Warwick Üniversitesi'nde matematik öğretmenliği yapan Peter Backus insanların neden yalnız kaldığını bilimle bulmaya çalışmış ve üç yıllık yalnızlığı sonrasında "Neden Bir Kız Arkadaşım Yok" adlı tezini yazmaya karar verip “doğru insanı bulma şansımızın” 285 binde 1'e denk geldiği sonucuna varmış.
İşin bir diğer enterasan tarafı Backus’ün bu sonuca varabilmek için dünya dışı yaşam arayışında kullanılan Drake Denklemi'nden yararlanmış olması.
Hayatımızın adamını ya da kadınını bulmaya çalışmanın, uzayda yaşam aramakla eşdeğer tutulması ne æC@¥ip!..
Hadi buldunuz, aşkın da ömrünün üç yıl sürdüğüne dair başka tezler de var biliyorsunuz… Matematiğim berbattır, o yüzden lütfen bir hesap ediverin, hayatınızın aşkını bulduğunuzu varsaydığımız günden dört yıl sonra hala mutlu olmabilme ihtimaliniz nedir?
Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?
Benim merak ettiğim, sevgili Peter’ın bu sonuca vardıktan sonra hayatına nasıl devam edebildiği.
Tamam “hayatımızın insanını” bulmak hiç de kolay bir iş değil ama hiçbir zaman bulamayacağımız sonucuna varsa bile tüm istatistikler, ruh denen tuhaf şeyin aşkı “aramaktan vazgeçirebileceğine” asla inanmıyorum. İnanamıyorum….
Hayat akıp giderken, birilerinin bulduğu sonuçlara boyun eğip “aramaktan” vazgeçen ruhlardan biri olmak ağırıma giderdi doğrusu. O yüzden umarım sevgili Peter bu sabah yataktan kalkıp hayat boyunca doğru insanı hiçbir şekilde bulamamanın ihtimalini hesaplamaya girişir. Karşılaştırıldığında aşkı “bulamamanın” daha zor bir ihtimal olduğu sonucuna varacağına adım kadar eminim!...
O Yüzden Peter’a Naçizane Tavsiyeler…
Sevgili Peter,
Bir kere lütfen kabul et, çok sıkıcı bir adamsın!..
Hala doğru insanın “aranarak” bulunacağına inanıyor ve hesaplamalarla doğru kadını niye bulamadığını bilimsel veriler üzerine oturtmaya çalışıyorsun.
Olmaz…
Hiç düşündün mü? Belki de sorun sadece sensin… Belki de hayatına girip çıkan kadınlara “sonunun kendinde olmadığını” söyleyebilmek için istatistiklerden yapılmış bir kamuflajın arkasına saklanıyorsun.
Biliyorsun ihtimaller, istatistiksel olarak üzerinde kolay oynanabilir durumlardır. Biraz daha hayatın cici bicisine kaptırsan kendini, belki de hayatının kadını düşüverecek gökten küt diye önüne. Unutma ki kadınlar iki tür erkekten hiç hoşlanmaz: Sıkıcı olanlar ve mucizenin olmadığını iddia edenler!..
Yani özetle, kusura bakma ama, sürekli doğru kadını arayacağına, bir aynaya bak bakalım acaba sen “doğru adam” mısın?
Not:
Bu yazı, en az Peter’ın dişi versiyonu kadar huysuz olduğum bir dönemdeyken, belki de farkında olmadan, aynaya bakmama sebep olan adama adanmıştır; yani 285 Binde 1'ime, Aşkıma, Dünyama, Evren’ime…
Gökçe İspi Turan