TRT Çocuk’ta yayınlanan, eğitici bir görev üstlenmiş olan çizgi film Pepee, ciddi bir kafa karışıklığına neden oluyor. Çocuklar için gerçekten eğitici mi, onu değinmeden önce, bu kafa karışıklığına nelerin neden olduğunu biraz açmak istiyorum.
Gariptir ki bu ülkede yapılan herhangi bir iş farklı kesimlerce, farklı gerekçelerle eleştirilir. Tarafsız bir gözle değerlendirmeye girişmeden, Pepee’ye yönelik getirilen ilk eleştiriye bir bakalım. Pepee’nin de tıpkı Şirinler’de olduğu gibi bir komünizm propaganda aracı olduğunu düşünenler var. Bu eleştiriyi getirirken kullandıkları argümanlar da oldukça ilginç… Pepee’nin Şirinler kahramanları gibi dayanışma ruhu ortaya koyan bir karakter olmasından, görev bölüşümü, eşitlik gibi mesajlardan rahatsız olan bu kesim, “e komünizm kötü bir şey değilmiş ki o zaman” dedirtiyor. E değil tabi… O ayrı mesele…
Ama Pepee’yi komünizm propagandası yapıp çocukları ‘zehirlediğini’ söyleyen bu zat-ı şahaneler aslında özünde iyi bir şeyi eleştirmekte... Bu ilk kafa karışıklığı sebebiydi.
Bir diğer eleştiri de İsmailağa Cemaati’nden gelmişti. Burada da Pepee’nin Alevilik propagandası yaptığı söyleniyordu. Ninesi başını Aleviler gibi bağlıyordu, dedesinin bıyıkları Alevi dedelerininkine benziyordu. Anne ve baba da çok çağdaştı! Bu arada dedenin bıyıklarını komünizm karşıtları Troçki’ninkilere benzetmişti. Bu da ikinci kafa karışıklığı…
Bu iki kafası karışık kesimin ortak fikri de Pepee’nin milli ve dini duygulara yönelik bir tehdit oluşturduğuydu. Ancak dini kesim içinde bu karakter daha çok sahiplenildi. Hatta Pepee’nin Diyanet TV’de çocuklara abdest almayı ve namaz kılmayı öğreteceği söylentileri laikçiler tarafından tepkiyle karşılandı, ama dindar kesimi heyecanlandırdı. “Namaz kılsa şahane olur” türünden yazılar yazıldı dini internet sitelerinde. Tabii öyle bir şey gerçekleşmedi.
Konunun özü Pepee, kimine göre Sünniliğe düşman, kimine göre vatan haini, kimine göre de dindar nesil yetiştirme aracı olarak görüldü. Bu da kafa karışıklığının özeti işte…
Ayrıca Pepee’nin İspanyol bir çizgi film karakteri olan Pocoyo’nun taklidi olduğu iddiası, bu çizgi filmin orijinal bir fikir olduğu iddiasını da çöpe atmaya yetti. Ama popülerliğinden bir şey kaybetmedi.
Peki, çocuklar için gerçekten eğitici mi? Aslında Pepee klişeler ve yüzeysel çocuk sorunları üzerinde ilerliyor. Oynarken düşen çocuğun bir yerinin uf olması, bakkala ekmek almaya gitmesi gibi… Ayrıca yaratıcısının “Pepe bu vatanın evladıdır” şeklindeki açıklamaları da “bir çocuğun gelişiminde sadece milli bir çizgi karakter yeterli mi?” diye sorduruyor bana. Yani kendi kabuğundan çıkamayan bir toplumun gelecek nesline ne kazandırır bu tutum? Evet, Pepee’nin türkü söyleyip halay çekmesi güzel olabilir. Ama dünya bizden ibaret mi? Milli değerlere sahip çıkan, milli değerlerinden başka hiçbir değer bilmeyen bir nesil iyi bir nesil mi?
Bu çizgi film bu kadar huysuzca eleştirilince ben de mi coştum biraz yoksa? Belki de bu naçizane yazı, benim âcizane kafa karışıklığımın eseridir. Neyse…
Bir çocuğun sağlıklı gelişiminde, özellikle zihinsel gelişiminde, itaatkâr bir karakterin çok faydası olmayacağını düşünüyorum. İtaatkâr bir çocuğun yaratacağı nesil, hemen ikna olan, gerçeklerin farkında olmayan, uslu bir nesil olacak çünkü. Hatta bilimsel, sanatsal hiçbir faaliyeti olmayan,( halay çekmek ve şarkı söylemek dışında) sosyalliği sadece evin içi ve bahçesiyle sınırlandırmış bir çocuk, gelecekte ne yaşar? Bunu yorumlamak elbette ki pedagogların işi… Bu noktada haddimi bilmeliyim.
Bizim nesil nelerle büyüdü? Susam Sokağı, Şirinler, Heidi gibi çocuk yapımlarıyla… Susam Sokağı’ndaki eğiticilik, Şirinler’deki dayanışma ruhu, Heidi’deki güzel ilişkiler nerede kaldı? Bu kadar eskide kalmış olan bu yapımların, çağdaşlık ve eğiticilik açısından, bugünkülerin gerisinde kalması gerekmez miydi? Ama Pepee ile görüyoruz ki geride kalan bizim neslin kahramanlarını aşacak herhangi bir gelişme yok.
Kaldı ki annelerin bu çizgi filmi sevme sebeplerinin başında kafalarını dinleyebilmeleri olduğunu düşündüğünüzde, bunun en önemli katkısı ev hanımının ev işlerini yetiştirebilmesi olduğunu da görüyoruz. Alışveriş merkezlerinde sömestr tatiliyle birlikte başlayan Pepee etkinliklerinde çocuklarını etkinliği izlemeye bırakıp güvenle alışveriş yapan annelere de rastlıyorum hatta. Pepee bir fenomen olma yolunda, konserler bile düzenliyor. Geçtiğimiz yaz afişlerini görmüşsünüzdür.
Bu kadar eleştirmeme rağmen, yine de bu çocuk programının çocuğun gelişiminde doğru hedefleri olduğuna ciddi şekilde ikna olmak istiyorum. Çocukların bu kadar sevdiği ve bağımlısı olduğu Pepee’nin buna ilişkin bir kanıt sunması gerekiyor. Bakalım, zaman ne gösterecek?
Doğan Özcan