November 2024
SunMonTueWedThuFriSat
272829303112
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
1234567
 

Çocuğun Cinsel İstismarına Karşı Mücadele

Çocuk pornosu ve çocuğun seks köleliği, erkeğin hastalıklı şehvetinin geldiği son noktadır. Evet, doğru… Ancak bu sonuçlardan biri sadece… Asıl mesele vahşi kapitalizmin ve hastalıklı ayrımcılığın varlığı…



Çocuğun cinsel yönden istismarı vakaları son yıllarda ciddi artışlar gösteriyor. Çocuğu bir cinsel obje haline getiren süreçte, ilkokullardaki kız öğrencilere başörtüsü dağıtılıyor! O yaşta tecavüze uğruyorsa kapanmalı mı deniyor acaba? Nasıl bir ruh halidir bu? Kız çocuğunu başını örtme eğilimi gizliden gizliye onu cinsel bir obje olarak görmek değil midir?

Ve erkeğin azgın cinsel duyguları… Etek giyen bir kız çocuğundan tahrik olup ona tecavüz eden çok sayıda erkekle onu başkalarını ‘tahrik’ etmesin için kapatmaya kalkan erkeklerin sapkınlık yönünden bir farkları var mı sizce? Buradaki yazılarımda çok kez bahsettiğim gibi, cinsel suçların en önemli sebebi zaten cinsel baskılarken, yeni bir baskılama metodu nasıl karşılık bulur? 

Çocuğu nasıl koruyacak acaba bizim ‘büyük’ adamlar? Merak ediyor musunuz? Çocuğu nasıl olması gerektiği gibi görecek? Devletin polisine taş attığında ‘terörist’ ilan ederek mi? Sayıları artan çocuk işçiliğini durdurmak için politikalar geliştirmeyerek mi? Tecavüze uğrayan kız çocuğunun buna ‘rızasını’ sorgulayarak mı? Bakımını üstlendiği kimsesiz çocukları, din eğitimine yönlendirerek mi? Çocuğun cinsel istismarının dini eğitimle engelleneceğine inanmak büyük bir yanılgı değil midir? Kapanıp ‘dini bütün’ hale gelen kadını erkek şiddetinden koruyabiliyorlar mı bu şekilde? 

Okutulmayıp evlendirilen çocuklar? Çocuk gelinler? Küçük yaşta evinin ‘kadını’ olmaya itilen, kucağına bebeğini alıp anne olmaya zorlanan çocuklar? Sırf cinselliğini bir an önce örselemek için, aşkı tanımaması için ve ‘gelir’ elde etmek için evlendirilen o kızlar, sistemin bir kurbanı değil mi? Sistem, her şeyi para olarak görüyorsa, insanı değersizleştiriyorsa, siz aynı sistemi savunup bu soruna nasıl çare bulacaksınız? Sistem nasıl önce fakirleştirdiği Afrika’ya, bağış kampanyalarıyla göz boyayarak kendini ak gösteriyorsa, çocuğun istismarına karşı adım atacak devlet de aynı yolun yolculuğundadır. Çünkü sistemden kopmadan, onun kurban ettiği çocuğu koruyamazsınız.

Vahşi düzen çocuk tanımaz. Egemen güç olma mücadelesi verenler, bunun karşısındaki çocuğu dahi ‘terörist’ ilan edecektir. Sistemin kirli çarkları, (bu kirini bizzat sistemden alır) çocuğu ekonomik anlamda da cinsel anlamda da yani aklınıza gelecek pek çok dalda sömürülecek sınıfın içine koyacak, savunmasızlığından sonuna kadar faydalanacaktır. 

Çocuk istismarının en acı türlerinden biri olan çocuğun seks işçiliğine zorlanmasına karşı, uluslar arası bir mücadele örneğinden ve bunun mimarından bahsetmeden geçemeyiz. Somaly Mam…

70’lerde Vietnam sınırında bir köyde doğan Somaly Mam, daha 14 yaşındayken bir askerin tecavüzüne uğrayarak tanıdı cinsel şiddeti. Ve onunla evlendirildi. Ve bir süre sonra adam bir sürü borç bırakarak ülkeyi terk etti. Yakın bir akrabasının bakımını üstlendiği Somaly, borçların altından kalkamayan bu akrabası tarafından seks işçiliğine zorlandı. Bildiğiniz anlamda feleğin sillesini yiyerek çocuk yaşta kadınlığın acısını tadan bu kadın, Fransalı biriyle tanışıp onunla evlendi. Ve Fransa’ya yerleşti. Artık kurtulmuştu. Ancak kurtulması onu rahatlatmaya yetmedi. Küçük yaşta çalışmaya zorlandığı ‘genel’ evlerde çalışan çocuk seks işçilerini tek tek kurtarmaya başladı. “Kötü Koşullardaki Kadınlar İçin Hareket” isimli derneği kurarak çalışmalarını sürdürdü.

Somaly Mam’ı durdurmak isteyenler oldu. Ciddi bir pazar haline gelmiş kadın ticaretinin patronlarının tehditleri, kızının kaçırılıp tecavüz edilerek gözdağı verilmesine kadar dayandı. Ancak o yılmadı. Kendisi gibi kızının da cinsel şiddeti tatması anne-kızın mücadeledeki safları sıklaştırma azmini daha da arttırdı. Sayıları yüzleri bulan kız çocuğunu seks ticareti çarkından kurtardı.

Görüldüğü gibi tüm dünyada çocuğun cinsel istismarı olayları ve buna karşı mücadelenin sembolleri var. Halen Kamboçya’daki ‘genel’ evlerde bir kız çocuğuyla cinsel ilişkiye girmenin karşılığı 15 sent! Yani bir kız çocuğunun hayatının değeri de işte en fazla bu kadar…

Türkiye’ye baktığımızda çocuk seks işçiliğiyle ilgili ciddi verilerle karşılaşmasak da yukarılarda bir yerlerde bahsettiğim gibi, kız çocuğunun para karşılığı evlendirilmesi gerçeği söz konusu… Dolayısıyla çocuğun masumiyeti bütün geri kalmış toplumlarda olduğu gibi bizde de yok edilen bir değer…

Çocuğun istismarı sorununun çözümü için buna karşı oluşacak kitlelere ve kararlılığa ihtiyacımız var. Çünkü bu sorun suni gündem maddeleriyle unutturulmayacak kadar hassas ve hayati derecede önemli... Kendi kendimize ah edip vay etmemiz, “insancılık” oynamaktan ibaret olacaktır.

 
Hayata Dokun Derneği Kütüphanesi

Eğitimin sosyal hayatın desteklenmesi gereken yegane unsur olduğunu öngören Derneğimiz, 2012 yılından bu yana; Van, Muş, Tekirdağ, Diyarbakır, Trabzon ve İzmir illerindeki köy okullarına kütüphaneler açmaktadır. Her yıl ortalama 5 kütüphane açan derneğimizin...
DEVAMI...


Jehan Barbur Şarkılarıyla Hayata Dokunuyor Konseri

Sanatçı Jehan Barbur’un Hayata Dokun Derneği yararına verdiği konser İstanbul Bilgi Üniversitesi Mezunlar Derneği desteğiyle 26 Nisan 2013’te Bilgi Üniversitesi Kuştepe Ka...
DEVAMI...


Hayata Dokun’an Üniversiteler

2010’dan bu yana her yıl İstanbul Merkezli tüm devlet ve belli başlı özel üniversitelerde yapılan üniversite öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen konferans...
DEVAMI...


Tüm projeler için tıklayınız